Türkan Marlyn’e Karşı

2000 yılında, Amerikan Film Enstitüsünce tüm zamanların en iyi Amerikan komedi filmi seçilmiş Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot). Günümüz komedilerinin yanında belki biraz sığ kalabilecek bir film ama ben çok sevdim.
Filmin konusu ise şöyle: Chigago’da bir gece kulubünde çalışan iki kafadar, kulübe yapılan ani polis baskını sonucunda işsiz kalır. İş arama çabaları sırasında da tesadüfen kanlı bir mafya hesaplaşmasının ortasında kalarak görgü tanığı olurlar. Artık hayatta kalmaları için kaçma vakti gelmiştir.
Bir gün tesadüfen, Florida’da kadınlardan oluşan bir müzik grubunun iki müzisyene ihtiyacı olduğunu öğrenirler. Hiç vakit kaybetmeden kadın kılığına girerek işi alan gençler için asıl macera bundan sonra başlayacaktır.
Florida’da ise dayanılmaz güzelliği ile Marlyn Monroe, Sugar karekteri ile karşımıza çıkar. Sugar saf, iyi niyetli ve çok güzel bir şarkıcıdır. Ancak aşk hayatında hep hüsranla karşılaşmıştır, hep yanılmıştır. Artık tek bir amacı vardır, zengin bir iş adamı bulup onunla evlenebilmek.
Filmde, olaylar çok hızlı ilerliyor ve hiç sıkılmıyorsunuz. Siyah beyaz olmasına rağmen görüntüler sizi içine çekiyor.
Zaten bu filmi izlediğinizde bir yerden hatırladığınızı hemen fark edeceksiniz. Türkan Şoray, İzzet Günay ve Sadri Alışık’ın baş rollerini paylaştıkları Fıstık Gibi Maşallah bu filmin Yeşilçam uyarlamasıdır. Türkan Şoray o filmde Marlyn Monroe’nin canlandırmış olduğu karekteri oynamaktadır. Bir iddaya göre bu filmin orjinalini hiç izlemeden kamere karşısına geçmiştir. Bu da sultanın güçlü ve farklı oyunculuğunun getirisi olsa gerek.

Bence iki versiyonda izlenmeye değer…

Filmin fragmanını izlemek için tıklayın.

Deniz Zengin
Facebook
Twitter

Armağan Örki

Sinema TV’de denk geldiğim kara mizah Mükemmel Misafir, içerdiği farklı havayla güzel bir seyir keyfi sunuyor.
Filmin yönetmeni Amsterdam Fantastik Film Festivali’nde Silver Scream Award ödülünü alan Nick Tomnay. Baş rollerde ise Clayne Crawford ile David Hyde Pierce bulunuyor.
Kötü adamın her zaman kaybetmediği sayılı filmlerden biri ve ilk 20-25 ile son 15-20 dk. gerçekten sürükleyiciliğini koruyabiliyor. Bir bankayı soyan John, her şeyi planladığı gibi zannederken, kendisini bir eve zorla misafir ettiriyor (Posta kutusundaki Avustralya’dan gelen bir karpostaldaki bilgiler sayesinde…). En başta iyi gelişen ilişki, ardından kötü bir sürprize sebep oluyor ve ev sahibi Warwick, ilerleyen dakikalarda gerçek yüzünü ortaya çıkartıyor.
Doğrusu izlerken, Warwick’in bir FBI veya CIA ajanı ya da azılı bir katil veya mafya babası olabileceği akla gelebilir. Gayet güzel bir evde, psikopat birisinin tek başına yaşama şansı ne kadar olacak.
Warwick’in akşam yemeğine zorunlu olarak kalan John, korku dolu dakikalar yaşar ve bir yandan da Warwick’in elinden kurtulmanın yollarını arar. Warwick’in o akşam ki misafirleri de oldukça özeldir ve John işin içinden çıkamaz.
Bir gecelik misafirliğin ardından, John’un neden banka soyduğu, soygundaki ortağının amacı ve Warwick’in kim olduğu soruları teker teker ortaya dökülüyor filmin sonlarına doğru. Beş Altın Küre adaylığı bulunan David Hyde Pierce’nin oyunculuğu olağanüstü; bir ruh hastası, kara mizahta anca bu kadar iyi oynanabilirdi sanırım. İşin garip tarafı, bir tane bile bu filmle adaylığı olmaması…
Yalnız 1 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen film, izleyicinin bir buçuk saatini almayı hak ediyor.
Keyifli seyirler…
Filmin fragmanını izlemek için tıklayın.
Armağan Örki

Mutlu Aile Defteri

Vizyon Tarihi: 8 Şubat 2013
Yapım: 2012 – Türkiye
Yönetmen: Nihat Durak
Senaryo: Ali Demirel, Volkan Sümbül, Emre Özdür
Oyuncular: Tuncel Kurtiz, İlker Aksum, Binnur Kaya, Bülent Emrah Parlak
Tür: Komedi, Dram
Puan: 6.7/10

Mesleği yüzünden hayat boyu sert ve otoriter bir baba olan Emekli Albay Yıldırım Taşyumruk, bir gün çatıdan düşer ve hemen hastaneye yatırılır. Seneler içerisinde ondan uzaklaşmış olan çocukları da babalarını mutlu etmek için tekrar bir araya gelir. Ancak 3 kardeş ve onların eşleri yaşadıkları hayata dair bir sürü yalan söyleyip bu zamana kadar idare etmişlerdir. Şimdi, babaları her an onların yanında olunca, yalanlarını devam ettimek için başka yalanlar söylerler. Yıldırım Bey (Tuncel Kurtiz) ise, evde bir şeyler olduğunun farkındadır ama kime inanacağını da şaşırır.

Nihat Durak’ın yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosunu ise Emre Özdür, Volkan Sümbül ve Ali Demirel yazdı. Film 8 Şubat’ta sinemalarda.